Kan bağışının düzenli olarak yapılmasının hem insan hayatının kurtarılmasına yardımcı olduğunu hem de kan verenlerin sağlık bulmasına katkı sağladığını hatırlatan uzmanlar, düzenli kan bağışının sağlık açısından birçok faydası olduğunu vurguluyor.
Düzenli kan bağışı, sadece sağlığa olan yararlarının yanı sıra kan bekleyen hastalara da umut olmaya devam ediyor.
Düzenli kan bağışında bulunan bağışçılar, vatandaşları kan vermeye davet ederek bu konuda farkındalık oluşturuyor.
"30'uncu kan bağışımızı yaptık."
30'uncu kan bağışında bulunan Yusuf Öner, "30'uncu kan bağışımızı yaptık. Üç ayda bir düzenli olarak kan bağışında bulunuyoruz. Amacımız 'bir damla kan bir damla umut' ilkesiyle bağış yapmak. Kan vermek, hem sağlığımızı iyileştiriyor hem de ihtiyaç sahiplerine yardımcı oluyor. Vatandaşlarımızı kan vermeye davet ediyor, sağlık kazanmalarını istiyoruz." şeklinde konuştu.
"Kan ihtiyacı sadece insandan tedarik edilebiliyor"
Yusuf Öner
Türkiye'de meydana gelen deprem felaketinde kan bağışının önemini vurgulayan Yusuf Öner, "Kan vermeden önce kan değerlerimde sürekli yükselme oluyordu. Kan vermeye başladıktan sonra hem değerlerim düzeldi hem de kendimi daha enerjik hissetmeye başladım. Kan ihtiyacı sadece insandan temin edilebilecek bir şeydir. Bu nedenle bağış yapmayı ihmal etmeyelim. Son zamanlarda ülkemizde büyük bir deprem felaketi yaşandı. Özellikle kan bağışının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gördük. İhtiyaç sahiplerinin sorun yaşamaması için kan bağışını ihmal etmeyelim." ifadelerini kullandı.
"Kan bağışı sadece belirli bir güne özgü değil"
Kızılay Ağrı Şube Başkanı Orhan Tatlı, kan bağışının sadece belirli bir güne özgü olmadığına dikkat çekerek, "Bugün '14 Haziran Dünya Gönüllü Kan Bağışçıları Günü.' Ancak kan bağışı hayat devam ettikçe her zaman ihtiyaç duyulan bir süreçtir. Bizler Ağrı Kan Bağış Şubemizde bu çalışmayı sürekli olarak gerçekleştiriyoruz. Çünkü sürekli kan bağışı bekleyen hastalarımız var, onlara ihtiyaç duyuyorlar. Kanın sadece insandan temin edilebileceği bir gerçektir. Bu çalışmanın sürekli olarak devam etmesini istiyoruz. Erkekler yılda üçer ay arayla dört defa, kadınlar ise dörder ay arayla yılda üç defa kan bağışında bulunabilirler. 18 yaşından itibaren 60 yaşına kadar sağlık problemleri olmadığı sürece kan bağışında bulunabilirler." dedi.
"Manen de insanlar kendilerini rahat ve huzurlu hissediyor"
Kızılay Ağrı Şube Başkanı Orhan Tatlı, her kan bağışının üç kişinin hayatını kurtardığını belirterek, "Bu bağış gerçekten iyilik ve hayır anlamında en büyük yardımdır. Aynı zamanda manevi olarak da kişiler kendilerini rahat ve huzurlu hissederler. Çünkü bağışlanan bir kan, ayrıştırılarak üç kişinin hayatının kurtarılmasına vesile olur. Ayrıca kan bağışı yapan kişinin bedensel olarak daha rahat ve zinde hissetmesini sağlar. Kan bağışının bir güne sığmayıp, sürekli bir şekilde yapılmasını ve düzenli bir kan bağışçısı olmayı istiyoruz." dedi.
Kök hücre bağışı konusunda da bilgilendirme yapan Tatlı, "Kök hücre bağışı, küçük tüplerle alınan bir bağış yöntemidir. Türkiye'nin geliştirdiği 'Türk Kök' projesi sağlık bakanlığı ile birlikte yürütülen bir çalışmadır. Bu projede, kemik iliği nakli, lösemi, kan kanseri gibi hastalıkların tedavisine katkıda bulunan kişilerin DNA kod sistemi üzerinden kendilerini kaydetmelerini istiyoruz. Bu çalışma, birçok hastaya umut ve şifa olabilecek bir çalışmadır." şeklinde açıklamada bulundu.
"Hastalara şifa olmak için yaptığımız bir bağış"
Kan bağışında bulunmanın önemine dikkat çeken Erdem Irıçıldır, "Kan bağışını, hastalara şifa olmak için yaptığımız bir bağış ve bu bizi mutlu ediyor. Ayrıca verdiğimiz kanın vücudumuza pek çok faydası bulunuyor. Bizim de hastalarımız olabiliyor. Kan bağışı gerçekten önemli, stokların sürekli olması önemli. Sağlıklı olduğumuzda bile yarın hasta olabilir ve kan ihtiyacımız olabilir. Bu yüzden düzenli olarak kan bağışında bulunuyoruz. Ben 7 kez kan bağışında bulundum ve bugün 8'inci bağışımı gerçekleştireceğim." şeklinde konuştu.