Afganistan İslam Emirliği Sözcüsü Zebihullah Mücahid, BM Güvenlik Konseyi Yaptırım Komitesi izleme ve analiz ekibinin, Afganistan'da yaşanan durum ve İslam Emirliği yetkilileri ile dünya barışı ve güvenliği üzerindeki etkilerine ilişkin hazırladığı 14'üncü raporu taraflı ve gerçeklerden uzak şekilde değerlendirdiğini ifade etti.
BM yaptırımlarının ve benzeri raporların önyargılı ve bağımsızlık ilkelerine aykırı olduğunu belirten Mücahid, bu tür uygulamalara son verilmesi gerektiğini söyledi.
Mücahid, "Raporda Afganistan hükümetinin liderleri arasında görüş ayrılıkları, ülkenin teröristler için güvenli bir merkez haline gelmesi, uyuşturucu kaçakçılığının yetkililer tarafından yürütülmesi, hükümette etnik grupların yer almaması gibi suçlamalar yer almaktadır. Afganistan İslam Emirliği bu iddiaları asılsız ve Afganistan halkına karşı açık düşmanlıklar olarak değerlendirmektedir. İslam Emirliği liderleri arasındaki anlaşmazlık söylentileri ise son 20 yılın asılsız propagandasının bir tekrarı niteliğindedir." dedi.
"İslam Emirliği önemli bir mesafe kat etti"
İslam Emirliği'nin komşu ve bölge ülkelerinin muhalifleri ile iş birliği yaptığı yönündeki suçlamaların tamamen asılsız olduğunu belirten Mücahid, "Raporu hazırlayanların bilgiye yetersizlikleri ya da kasıtlı şekilde gerçekleri çarpıtmaları söz konusu olabilir. İslam Emirliği'nin bugüne kadar verdikleri taahhütlerde kararlı olduklarını ve topraklarının kimseye karşı kullanımına müsaade etmeyeceklerini buradan bir kez daha tekrarlamak istiyorum." açıklamasında bulundu.
Ayrıca İslam Emirliği'nin yaklaşık iki yıldır ülke yönetiminde bulunduğunu hatırlatan Mücahid, İslam Emirliği yönetimi döneminde Afganistan'ın komşularıyla olan ilişkilerinin geliştiğini ve ülkede uyuşturucu ekimi, üretimi ve kaçakçılığının benzeri görülmemiş şekilde düştüğünü söyledi.
BM Güvenlik Konseyi'nin taraflı ve asılsız raporlar yayınlamasının Afganistan'a ve uluslararası barış ve güvenliğe hiçbir fayda sağlamadığını belirten Mücahid, bu tür uygulamaların Birleşmiş Milletler'in bağımsızlığından ve tarafsızlığından şüphe uyandırdığını ve güvenilirliğini ve itibarını zedelediğini ifade etti. İslam Emirliği, tüm kararlarını İslami kanunlar, ulusal çıkarlar ve karşılıklı güven prensipleri çerçevesinde aldığını vurgulayarak uluslararası toplumla iş birliğine devam edeceğini belirtti.