Allah'ın emri ve Peygamberimizin sünneti olan evlilik, insan hayatında önemli bir süreçtir. Bu süreçte aileler, çocuklarının dünya mutluluğu için maddi ve manevi sorumluluklar üstlenirler.
Bu sorumluluk refleksiyle bazen taraflar, dünya mutluluğunu yanlış anlayarak maddiyattan ziyade maneviyatı ararlar.
İTTİHADUL ULEMA üyesi Molla Remzi Uçar, ailelerin özellikle gençlerin evliliği konusunda kolaylık tanıması gerektiğini belirtiyor. Adayın ahlakına bakılması, mal veya tahsil durumunun ön planda tutulmaması ve düğünlerde İslami ölçülere dikkat edilmesi gerektiğini söylüyor.
Evliliğin önemli bir müessese olduğunu belirten Uçar, “Bu asır günahların kolayca işlendiği bir asırdır. Özellikle genç kardeşlerimizin etrafında şeytanlar çok fazla dolanmaktadır. Bu yüzden Peygamber Efendimiz gençlere ‘Ey gençler topluluğu, gücü olan herkes evlensin’ diye buyurmuştur. Evlilik, Peygamber Efendimizin teşvik ettiği bir müessesedir çünkü aileler kurulur ve nesiller orada başlar. Bu yüzden evliliğe önem vermeliyiz. Ancak evliliği sevgi ve merhamet üzerine bina etmemiz gerekiyor. Bir evlilikte sevgi ve merhamet olmazsa, o evlilik başarısız olur. Bu nedenle ya sevgi ya merhamet ya da ikisinin bir arada olması gerekmektedir. Ancak günümüzde insanlar bu iki ilkeyi unutmuş, maddiyatı daha çok düşünmüşler ve önem vermişlerdir. Bu nedenle boşanmalar, sorunlar ve sıkıntılar artmıştır. Bu yüzden evliliklerimizde sevgi ve merhameti esas almalıyız.” şeklinde konuşuyor.
“Biz mümin kulların evlilik noktasında en önemli ilke sevgi ve merhamettir”
Uçar, “Evlilik durumunu kolaylaştırmalıyız. Bayanlar fazla masrafa girmemeli. Kızlarımızın ve ailelerinin önem vermesi gereken şey, kızım için sevgi ve merhametin olduğu bir evlilik kurabilir miyim veya kuramaz mıyım? Bu en önemli husustur. Onun cebinizi doldurayım, düğünü şaşaalı yapayım, aldığımız kıyafetler ve eşyalar pahalı olsun gibi şeylerle kızımıza değer biçmememiz gerekiyor. İnsanın değeri maddi değildir. Bu asırda insanların değer ölçütü maddiyat ve para olmuştur. Örneğin, bir damat adayı evi ziyaret ettiğinde hemen orada ölçümüz para oluyor. 'Bu adamın işi ve diploması ne veya bu insandan ne kadar para isteyebiliriz' diye kızlarının mutluluğunu tamamen maddiyata bağlıyorlar. Oysa İslam tam anlamıyla maddiyata bağlı değildir. Tam tersine sevgiye ve merhamete bağlıdır. O zaman mümin kullar olarak evlilik noktasında en önemli ilkeyi sevgi ve merhamet olarak almalıyız. Sadece sevgi olursa aşırılığa veya eksikliğe gidebiliriz. Bu yüzden sevgi ve merhameti esas alarak evliliklerin kurulması için çiftleri buluşturmalıyız. Bu anlamda ailelerin sevgi ve merhametin oluşacağı çabaya girmesi gerekiyor.” diyor.
“İçkinin içildiği, kadın ve erkeklerin iç içe olduğu düğünlere şeytanlar gelir”
İslam'ın insanların sevinç anlarını inkar etmediğini vurgulayan Uçar, “Hatta Medinelilerin düğünü olduğunda Peygamber Efendimiz, ‘kalkın Bedir ve Uhud’da şehit olanlar üzerine ilahiler söyleyin ve sevinin’ diyerek onlara sevinmelerini telkin etmiştir. İslam, sevinmeyi, eğlenmeyi ve güzel vakit geçirmeyi ister, ancak helal sınırlar içinde yapılmalıdır. Bugün gördüğümüz düğünlerde kadın ve erkeklerin iç içe olması İslam'ın yasakladığı bir şeydir, kesinlikle haramdır.” diyor.
Uçar, düğünlerimize dikkat etmemiz ve harama girmememiz gerektiğini de belirtiyor. ”Özellikle kadınların mahremiyete ve tesettüre dikkat etmeyen kıyafetlerle düğünlere gelmeleri İslam'ın izin vermediği bir şeydir. Bu tür düğünlerde şeytanlar toplanır. Bazı insanlar ‘neden evliliğimiz iyi gitmiyor’ diyor. Çünkü sen ilk adımını yanlış attın. Evliliğin ilk gününde haramlar işledin, şeytanları oraya topladın. İçkinin içildiği, kadın ve erkeklerin iç içe olduğu ve tesettürsüzlüğün olduğu bir düğünde şeytanlar oraya konuk olurlar. Demek ki ilk adımımız yanlıştır. Meleklerin toplandığı düğünler yapmalıyız. Kur'an'ın, mevlid-i şerifin okunduğu, nasihatlerin yapıldığı ve ilahilerin söylendiği sevinçli düğünleri esas almalıyız.” diyor.