Hukukçu Altun, bankaların cazip olarak sunduğu kredilerin topluma büyük zararlar verdiğini söyledi. Bu nedenle birçok insanın bu kredilere bağlı olarak icralık hatta intihar ettiğini ifade etti.
Altun, kredi kartı ve ihtiyaç kredisi kullanımında ciddi bir artış olduğunu belirterek, bu kredilerin başlangıçta rahatlık sağladığını ancak daha sonra geri dönüşü olmayan zararlara neden olduğunu vurguladı.
Altun, son seçeneğin ihtiyaç kredisi olması gerektiğini söyleyerek vatandaşlara uyarıda bulundu.
"Bankalar kendini garantiye almadan ödeme yapmaz"
Altun, Türkiye'deki vatandaşların ihtiyaç kredilerini cazip gördüğünü ve bunun büyük bir hata olduğunu belirtti. Altun, "Vatandaşlar bankaya giderek aniden büyük bir miktara sahip oluyorlar. Ancak vatandaş bu parayı alırken, geri ödeme sürecini düşünmüyor veya erteliyor. Vatandaş, bu toplu paradan sonra onu geri ödemek zorundadır. Bankalar ise ödeme garantisi olmayan hiçbir ödeme yapmazlar. Bu nedenle bankalar, ihtiyaç kredilerini verirken vatandaşa bazı yükümlülükler yüklüyor." dedi.
"Borcu ödeyemeyenleri icra tehdidi bekliyor"
Altun, vatandaşların bankadan aldıkları parayı geri ödeyemedikleri için daha sonra bankayla karşı karşıya geldiklerini belirtti. Altun, şunları söyledi:
"Bankanın vatandaşa verdiği para faiz oranları değişince veya ödeme miktarları değişince, vatandaş bu ödemeyi yapamaz hale geliyor. Banka, bir ay sonra ödenmeyen para için ikinci ayda vatandaşa ihtarname gönderir. Bundan sonra vatandaş, icra tehdidiyle karşı karşıya kalır."
"Büyük bir yükü vardır"
Altun, bankaların cazip olarak sunduğu kredilerin faizinin topluma büyük zararlar verdiğine dikkat çekerek, "Ayrıca vatandaşa başka maddi yükümlülükler getiriyor. Bu, icra takibi, avukat masrafları gibi maliyetleri de içeriyor. Çünkü yasal faiz bu süre zarfında devam ediyor. Üstelik tüm icra masraflarını vatandaşa yüklüyorlar. Bu durumla karşı karşıya kalan vatandaş, krediyi ödeyemez hale geliyor ve maddi zorlukların yanı sıra manevi bir zorlukla da karşılaşıyor." şeklinde konuştu.
"Krediler başlangıçta rahatlık sağlar ama..."
Altun, 2021 yılı verilerine göre sadece Batman'da yaklaşık 31 bin kişiye çeşitli nedenlerle icra takibi yapıldığını belirtti. "Bu, toplumumuza girdiğimiz korkunç durumu gösteriyor. Krediler başlangıçta insana rahatlık sağlar ancak sonraki ödemeleri düşünmediğimiz için telafi edilemez zararlara neden olur. Bu süreçte vatandaş borçlu ve belki de toparlanamaz hale gelir. Bankalarla karşı karşıya kaldıktan sonra hayatında değişiklikler hatta intiharlar gerçekleşebilir. Bazıları memleketlerini terk etmek zorunda kalır. Bu, borcunu ödeyememenin neden olduğu zararlardır." dedi.
"Son seçenek ihtiyaç kredisi olmalı"
Kredi kartı kullanımında ülke genelinde büyük bir artış olduğuna dikkat çeken Altun, şunları söyledi:
"Kredi kartları ve ihtiyaç kredilerindeki artış, vatandaşların birbirlerine güvenmemelerinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle vatandaşlar birbirlerine borç vermek istemezler. Borç bulamayan veya nakit para bulamayan vatandaşlar, bankalara başvurmak zorunda kalırlar. Bu şekilde vatandaşlar evlerini ipotek ettirmekte ve araçlarının üzerine tedbir koydurmaktadırlar. Vatandaşlar bankanın güvence almadan nakit para vermediğini bilmelidir. Bu nedenle banka, o kişinin evini satmayı veya aracını el koymayı planlar. Vatandaşların, bütün bunları göz önünde bulundurarak kredi kartı veya ihtiyaç kredisi başvurusu yapması gerektiğini düşünüyoruz."