Güncel

"Uyuşturucu, dünyanın en büyük soykırımıdır"

26 Haziran Dünya Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığıyla Mücadele Günü dolayısıyla uyuşturucuyla mücadele, Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen ortak gündem olarak kabul edildi.

Bu konuda önemli değerlendirmelerde bulunan Bursa Uyuşturucu ile Mücadele Derneği Başkanı Suat Kızılhan, "Benim çocuğum yapmaz, benim oğlum ve kızım yapmaz" demesinler, uyarısında bulundu.

Kızılhan, ailelere önemli uyarılarda bulunarak, çocuklarının uyuşturucuyla ilgili bataklığın içinde olduğunu ve korkunç bir durumla karşı karşıya olduğunu söyledi.

Gençlerin uyuşturucu kullanımının, yanlış tavsiyeler ve arkadaş ortamı üzerinden tuzağa düşmelerine dikkat çeken Kızılhan, "Farkına varıyorlar ama iş işten geçiyor. İş işten geçtiği için de uyuşturucunun esiri haline geliyorlar. Arkadaş ortamları, yanlış yönlendirmelerle insanları uyuşturucu bataklığına sürüklüyor. Bu işin kötü olduğunun farkına vardıklarında pişmanlık olsa da geri dönüşleri zor oluyor. Bünyeleri ve iradeleri zayıf olduğu için gençler, uyuşturucunun etkilerini daha çok gösteriyor. Ayrıca, uyuşturucu kullanımı, olgun yaşlardaki insanlar arasında da yaygın." dedi.

Gençler arasında uyuşturucu kullanımında, genellikle ailevi sorunlarını bahane olarak gösterdiklerine dikkat çeken Kızılhan, "Uyuşturucunun gençler üzerindeki en büyük etkisinin sebebi ailedir. Ailelerin çocuklarını yetiştirme konusundaki eksiklikleri, onlar için büyük bir bahane oluşturuyor. Uyuşturucu kullanan gençlerin çoğu, anne ve babalarını bahane ediyor. 'Annem ve babam ayrıldı' diyerek ayrılıklarla uyuşturucuya bulaşıyorlar. Ebeveynlerin ayrılmasının ardından çocuklar, duygusal olarak büyük bir yükle karşı karşıya kalıyorlar. Uyuşturucu kullanan gençlerin yüzde 90'ı, bunu ailevi bir problem olarak nitelendiriyor. Bu doğru mu? Elbette ki doğru. Uyuşturucu kullanımı için imkanlar oldukça fazla. Sosyal medya ve sanal âlem, gençlerin dünyaya karşı zafiyet göstermelerine neden oluyor." şeklinde konuştu.

"En iyi narkotik ve mücadele ekibi, anne ve babalardır" diyen Kızılhan, "Çünkü anne ve babalar, çocuklarının her şeyini daha iyi biliyorlar. Uyuşturucuya bulaşanların aileleri, genellikle en erken iki yıl sonra durumu fark ediyor. Çünkü iki yıla kadar kendilerini gizliyorlar. Anne ve babalar, çocuklarının durumunu anlayamadıkları için farkında olmuyorlar. Ancak iki yıl geçtikten sonra geri dönüş mümkün olmuyor. Gençlik bu şekilde boşa harcanıyor. Uyuşturucu, şu anda gençlerin en büyük riski ve sorunudur. Eğer bu duruma son verilmezse, yaşadığımız yerde hiçbir genç sağlıklı kalmayacaktır. Durum bu kadar yaygın bir şekilde devam ediyor." şeklinde konuştu.

Kızılhan, "Benim çocuğum yapmaz, benim oğlum ve kızım yapmaz" diyenlere, çocuklarının da bu bataklığın içinde olduğunu ve korkunç bir durumla karşı karşıya olduğumuzu hatırlatarak, "İlimizde, nüfus oranına göre uyuşturucu kullanımı oldukça yaygındır. Sosyal bir sorumluluk olarak çocuklarımıza ve gençlerimize sahip çıkarak onları kurtarabiliriz. Toplum, onları dışlamaz ve korumazsa, ailelerin onları koruma şansı kalmaz. Toplumun bu konuda bilinçlenmesi gerekiyor. Artık uyuşturucunun gerçek bir sorun olduğunu bilmeliyiz. Bu, toplumsal bir yara ve dehşettir. Ülkemizin en büyük beka sorunu uyuşturucudur. Eğer gerçekten bir vatan meselesi varsa, bu durum en büyük vatan meselesidir." dedi.

"Boşanmaların yüzde 90'ının tek sebebi uyuşturucudur" diyen Kızılhan, "Uyuşturucu, fuhuş ve kumar üçlüsü gibi bir sistem kuruyorlar. Uyuşturucu kullananlar, genellikle fuhuş ve kumara da bulaşmaktadır. Sosyal medya ve okullar aracılığıyla yeni insanlarla tanışıyorlar. Özellikle kız çocuklarımıza dikkat etmeliyiz. Boşanmaların yüzde 90'ının sebebi, uyuşturucudur. Boşanmalar, cinayetler, hırsızlıklar ve gaspların ana sebebi de uyuşturucudur. Devlet, gerekli önlemleri almadığı sürece ve özel yasalar çıkarmadığı sürece, bu durunun önüne geçiremez. Eskiden soykırımlar savaşlarla yapılırdı. Devletler, zulüm yaparak soykırım yaparlardı. Şu anda dünyanın en büyük soykırımı uyuşturucudur. Bu sadece devletin işi değil, milletin ve ailelerin de işidir. Uyuşturucu konusunda öncelikle ailelerin sahip çıkması gerekmektedir. Toplum, sokak sakinleri ve mahalle sakinleri olarak duyarlı olmalıyız. Ülkemizde 20 milyon yetişkin kullanıcı bulunuyor. Bu ciddi bir durumdur. Bu, siyasetçilerin, partilerin ve kişisel çıkarlarin meselesi değildir. Bu, milletin ve devletin ana meselesidir." şeklinde konuştu.

{ "vars": { "account": "G-3SZQ7JT08Q" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }