Teknolojinin ilerlemesiyle beraber çocukların erken yaşlarda ekranla tanışması ve bağımlılık geliştirmesi, ileride oluşabilecek zararlara dikkat çeken uzmanlar, ailelere uyarılarda bulunuyor.
Uzmanlar, çocukların kontrol altında tutulması gerektiğini ve onları sevgiyle yaklaşarak bu bağımlılığa karşı korunmaları gerektiğini belirtiyor.
Ekran ve oyun bağımlılığı hakkında görüş bildiren Uzman Psikolog Zümrüt Can Barut, ailelere önemli tavsiyelerde bulundu.
"Ekran bağımlılığı çocukların davranışlarını etkiliyor"
Barut, çocukların ilk ekran ile karşılaştıktan sonra doyum, mutluluk ve haz hissettiklerini söyleyerek, bu durumun çocukların isteklerini artırdığını ifade etti.
Ekran bağımlılığının çocukların davranışları üzerinde etkisi olduğuna dikkat çeken Barut, "Ebeveynler veya çocuklara bakan kişiler, çocuklarıyla birlikte ekranla tanıştıktan sonra çocukların sessizce oyun oynaması veya sessizleşmesi onlara uygun gelebilir. Ancak yarın çocuk neden konuşmuyor veya kamburlaştı gibi sorunlarla karşılaşabiliriz. Aile içi iletişimin bozulduğunu, çocuğunun yemek yemesinin farkında olmadığını da gözlemleyebiliriz." dedi.
Ekran bağımlılığı nasıl önlenebilir?
Barut, ekran bağımlılığının nasıl önlenebileceğini anlattı. "Çünkü çocuklar ekran bağımlılığına doğru ilerlemektedir. İlk olarak ebeveynlere ve çocuklara bakan kişilere şunları söylemek istiyorum. Çocuklarımızı dinlemeliyiz, onlara sevgi ve şefkat göstermeliyiz. Duygusal temas kurmalı ve göz teması sağlamalıyız. Onları reddetmek yerine sevgiyle yaklaşmalıyız. Çünkü çocuklar da birer bireydir ve söyledikleri önemlidir." şeklinde konuştu.
"0-2 yaş arası çocuklara asla ekran önermiyoruz"
Barut, "Bağımlılıklar, ekran bağımlılığı ve diğer bağımlılıklar gibi beyindeki ana merkezde oluşur." diyerek şunları söyledi:
"Çocuk ilk ekranla tanıştıktan sonra doyum, mutluluk ve haz hissettikten sonra bunu tekrar tatmak için daha fazla zaman geçirir ve bu tat alma isteği daha da artar. Bu noktada teknolojik bir çağda yaşıyoruz ve çocuklarımız da teknolojik ürünlerle büyüyor. Bunun yerine çocuklarımızı teknolojik ürünlerden tamamen uzak tutmak yerine sınırlı bir süreyle oynatabiliriz. Bu konuya dikkat etmemiz gerekiyor. 0-2 yaş arası çocuklara asla ekran önermiyoruz. Çünkü ileriki yaşlarda dikkat eksikliği, göz konsantrasyon bozukluğu, göz kontrolü, miyop, hipermetrop, astigmat gibi sorunlar ortaya çıkabilir. 3 yaşından sonra çocuklarımız genellikle kendi bireysel kişiliklerini geliştirdikleri için isteklerini önemsememiz gerekiyor. Araştırmalara göre, çocuklarımızın yaşıyla 10'un çarpımı günlük ekran limitini belirliyor. Bu limit, çocukların yaşına ve gelişimine uygun olarak ayarlanmalı. Örneğin, 3 yaşındaki bir çocuğun günlük oynama süresi 30 dakika olabilir. Bu süre dilimini 15 dakikalık oturumlara bölebiliriz."
Çocuklarınızın en iyi arkadaşı kim?
İnternet üzerinde birçok bilgiye ulaşabilecekleri ve çocukların ebeveyn gözetimi altında olması gerektiğini vurgulayan Barut, çocukların sürekli takip edilmeleri gerektiğini ancak bunun onları sıkmadan ve kötü bir şey yaptıklarını yüzlerine vurmadan yapılması gerektiğini belirtti.
"Çocuklarınızın en iyi arkadaşı kim? Televizyon mu, telefon mu, yoksa sizler misiniz?" diye soran Barut, "Ebeveynler, çocuğunuzla birlikte ekranda olduğunuzdan daha fazla mı keyif alıyorsunuz, yoksa daha az mı alıyorsunuz? Bunu sorgulamanızı istiyorum. Çocuklarınızın sorunlarıyla ilgilenmek, duygusal bir bağ kurmak, birlikte oynamak, birlikte öğrenmek, bir şeyler yapmak için elimizden geleni yapmalıyız. Çünkü eve döndüğünüzde anne televizyon izliyor, baba bilgisayar başında. Çocuklar oyuncaklarıyla oynuyor, fakat günümüzde bu durumu yaşayabilen çocuklar çok az. 3 yaşındaki bir çocuk rahatlıkla telefon açabiliyor, videoları değiştirebiliyor. Bu sürece çok kolay uyum sağlıyorlar." dedi.
"Ebeveynler, çocukların rol modelleridir"
Barut, ebeveynlerin çocuklarının rol modelleri olduğunu belirterek, "Ebeveynler ve çocuklara bakım verenler, çocuklarınıza örnek oluyorsunuz. Çocuklarınızın rol modellerisiniz. Siz ne yaparsanız, çocuklarınız da onu yapar. Çocuklarınızla iletişim halinde olun. Hatalı davranışları suçlamak yerine değerlendirin. Onları suçladıkça, daha çok yapmaya başlarlar ve size daha çok uzaklaşırlar." şeklinde tavsiyede bulundu.