Türkiye Gazetesi'nin haberine göre, ülkeye kaçak yollarla giren Afgan uyruklu bir kişiyi çoban olarak işe alan bir çiftçi, bir süre sonra bunun suç olabileceğini düşünerek işten çıkarıldı. Ancak savcılık çiftçi hakkında soruşturma başlatarak göçmen kaçakçılığı davası açtı. Yerel mahkemede görülen davada, çiftçi göçmeni işe aldığını kabul etti, ancak suç teşkil edebileceği için 13 gün içinde işten çıkardı.
Afgan göçmen ise Türkiye'ye yasadışı yollardan girdiğini ve 13 gün boyunca sanık için çalıştığını ancak işine son verildiğini iddia etmiştir. Bölge mahkemesi sanığın beraatine karar vermiş, ancak bu karar Yargıtay'da temyiz edilmiştir. Yargıtay Dördüncü Ceza Dairesi beraat kararını bozmuş ve sanığın Afganistan'dan gelen bir sığınmacıyı yasadışı göçmen olduğunu bilerek çalıştırmasının göçmen kaçakçılığı suçunu oluşturduğuna hükmetmiştir.
Kararda, Türkiye'ye yasadışı yollardan girmiş, oturma veya çalışma izni olmayan, başka bir ülkeye gitme niyeti olmayan ve anlaşılabilir bir şekilde kalıcı olarak yaşamak isteyen Afgan uyruklu göçmenlerin, yasadışı oldukları bilinmesine rağmen istihdam edildikleri ve kişinin ülke içinde dolaşmasına yardımcı olunduğu ve Türkiye'de kalmasına izin verildiği belirtiliyor.
Kararda, sığınmacıların kayıt dışı çalıştırıldığı, göçmen işverenlerin sigorta ve vergilerden sorumlu olmadığı ve haksız yere işten çıkarılmaları halinde kaçak işçilerin sınır dışı edilme korkusuyla haklarını arayamadıkları belirtildi. Bu nedenlerle işverenin göçmene tazminat ödemek gibi yükümlülüklerden kurtulduğu ve doğrudan ve dolaylı olarak fayda sağladığı belirtilerek, TCK'nın 79. maddesinde düzenlenen "göçmen kaçakçılığı" suçunun tüm belirtileriyle oluştuğuna karar verilmiştir.
Sanığın eylemlerinin aynı zamanda çalışma izni olmayan bir yabancıyı çalıştırma suçunu da oluşturduğu ve sanığın Suçlar Kanunu ve beş yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası öngören TCK'nın 79. maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiği gözetilmeden beraat kararı verilmesinin bozma nedeni olduğuna karar verilmiştir.